18 Nisan 2012 Çarşamba

Onun Masasında Uzandığı Tuzluk Olmaya Bile Razıyım



Bir insana verilebilecek en büyük ceza onu yok saymaktır. Görmemezlikten gelmektir. Hani genç bir adam sevmiştim baş harfi S olduğu için ondan S. olarak bahsedeyim. Beni öyle bir sinir etti ki. Ona öyle bir ceza vereyim ki benimle çıkmadığına pişman olsun istiyorum. Güzel mi değilim, zeki mi değilim, seksi mi değilim tamam pek seksi olduğum söylenemez, sempatik mi değilim, çok mu soğuk davrandım hani içinden bu da kaşar çıktı demesin diye biraz mesafe koymuştum aramıza yalan değil ama daha yeni tanıştığım birinin boynuna atlayacak karakterim yok. İlk hareket erkekten gelecek ben onu bilir onu söylerim. İsterseniz geri kafalı deyin. 
Hırs mı yaptım bilmiyorum ama  çıkma teklif etmemesi bana baya koydu. Hataylı bir arkadaşım vardı bana sürekli eski sevgilisini anlatıp kafamı ütülüyordu. Kız eski sevgilisini unuttu ben başladım bu sefer kızın kafasını ütülemeye. Kıza ben güzel miyim? Nolur doğruyu söyle falan diyorum. Salak gibi kendimde bir eksiklik arıyorum. O da bana akıl veriyor ilgilenme, görmemezlikten gel diyor. Zaten artık görsem de konuşmam onunla. Ne bileyim yaşadığım çok büyük bir olay değil ama ilk defa hayatımda birisinden hoşlanıyorum hatta hoşlanmanın ötesinde aşık oluyorum. S.'nin umurunda bile değilim. Hatay'lı arkadaşım sen bu çocuğun götünü kaldırdın. Kendini bi şey zannetti. Erkekler otobüs gibidir. Biri gider biri gelir. Gerçekten de öyle oluyor galiba. Tabi ben bu arada yüzüme gülen benimle konuşan herkesi bana asılıyor zannediyorum. İlk bana asılanla  çıkmayı planlıyorum. Çünkü bir yandan S.'yi kıskandırmak istiyorum. Öyle bir hale gelmeli ki "Köpeğin olayım, evlen benimle demeli." 
Çünkü gidip konuşsam faydasız. Anlamaz.
Onu ne kadar sevdiğimi anlatsam. Tahmin bile edemez.
Aradan bir kaç gün geçiyor. Ben de sürekli S.'nin dolaştığı yerlere takılıyorum, karşılaşalım da planlarımı uygulayalım diye. Öyle planlı programlı yaşayan biri değilim. Ama dünyaya gelen herkes yaşamak için kurnaz olmak zorunda en azından ayakta kalmak için. Başkasına zarar vermeyen kurnazlık tehlikeli bir şey değil.
Akşam yemeği için yemekhaneye gidiyorum. Kapının önünde bunun arkadaşları var. Biraz onlarla takılıyorum. Bakıyorum benimki geliyor. Arkadaşlarına  manyak salak espriler yapıyorum. Uzaktan beni görür belki beni kaçırdığına üzülür. Öyle diliyorum. Bu gelince ona arkamı dönüyorum. Allah'ın selamını vermiyorum. Hatta ben öleyim arkamdan ağlasın istiyorum.
Hayır ben böyle biri değildim. Psikopata bağladım olayı. Kendimi bile tanıyamıyorum. Yemeğimi de başka bir masada yiyorum. Uzaktan da ona bakıyorum. Umrunda bile değilim. Hayvan gibi yemeğini yiyor. Lokmalar benim boğazımda diziliyor. Onun masasında uzandığı tuzluk olmaya  bile razıyım. Oysa onun hissettiklerimden haberi bile yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder