26 Nisan 2012 Perşembe

Erkeklerle Anlaşmanın Yolu Yok



Erkeklerle anlaşmanın yolu yok belki de. Üstüne fazla düşerseniz kaçıyorlar, üstüne düşmezseniz de gidiyorlar. Ya da benim ayarım yok. Sevdiğim zaman biliyorum kendimi uçlarda yaşıyorum, fazla ilgileniyorum, gereğinden fazla değer veriyorum. Kırıldığım zaman diğer uca kaçıyorum, o zaman da görmezden geliyorum. Böyle dengesiz biriyim sonuçta.
İlk gençlik yıllarımdı, çok gençtim ve bir şeylerin gerçekleşmesini bekliyordum. Gerçekleşmeyecekti.
Bir şey olsun istiyordum, bir mucize olsun, o da beni sevsin hatta sevmesi yetmezdi o da aşık olsun. Benim yaşadıklarımı o da yaşasın istiyorum. Ne zaman kırılsam içimde bir intikam duygusu oluşuyor. O da üzülsün istiyorum. Üzülsün ki beni biraz anlasın. Oysa bir erkeğin bir kadını anlaması mümkün mü? Anlaşılmayı beklemek ne kadar saçma, çocukça. Ama bir kadın her zaman biraz çocuktur, küçük bir kız çocuğudur aslında.
Hani aşık olduğum şu çocuk baş harfi S.  bana mesaj atıyor ve İstanbul Üniversitesi'nin önünde buluşalım diyor. Süsleniyorum, püsleniyorum dediği saatte oradayım. Hani oradan bir yerlere gezmeye gideriz diye düşünüyorum. Beni bekliyor, buluşuyoruz. Kapının önünde öyle dikiliyoruz, hadi bir yerlere gidelim diyorum. Yok bekletiyor ağaç gibi beni üniversite kapısının önünde. Sonra arkadaşları geliyor, gidiyor. Bir ara kalabalık bir arkadaş grubu orada beliriyor. Nereden çıktılar bilemiyorum. Dersten çıkmış olabilirler. Sonra eski sevgilisi de oradaymış ve ben çok zaman sonra anlıyorum ki beni eski sevgilisini kıskandırmak için oraya getirmiş. Bu arada eski sevgilisiyle tanıştırılıyorum. Boyu benim yarım kadar ve esmer. Ben sarışınım. Belki S. esmerlerden hoşlanıyor. Kızı çok dikkatli inceliyorum. Elimde değil. Bence benden güzel değil.(Burada kendime torpil geçiyor olabilirim) 
Benim burada ne işim var diyorum, bir yandan kıskanıyorum, bir yandan gitmek istiyorum, bir yandan kalmak istiyorum. Sonra o arkadaşlarıyla konuşurken usulca yanından ayrılıyorum. Eski sevgilisiyle aynı ortamda olmak hoşuma gitmiyor, bir şey canımı yakıyor. Otobüs durağına kadar koşuyorum ki arkamdan yetişemesin, beni bulamasın. Otobüse biniyorum yurda gitmek için. Hani dokunsalar ağlayacağım. O kadar giyinmişim, hazırlanmışım, dersimi asmışım, neden? Beyefendi eski sevgilisine beni göstersin, diye. Diyeceğim sinir olmuşum. Oldukça yakışıklı, daha önce karşılaşmadığımdan emin olduğum biri nasılsın, diye soruyor bana. İyi değilim, diyorum ama şaşkınım herhalde ruh halimi çok belli ediyorum, diye düşünüyorum. Nereye gidiyosun falan diyor. Yok artık, nereden tanıyorum ben bunu falan derken kulaklıkla benimle değil telefonla konuştuğunu görüyorum. Zaten bu kadar yakışıklı bir çocuk benimle niye konuşsun. Çünkü özgüvenim yerle bir olmuş vaziyette.
Bazı insanlar galiba yalnızca beni üzmek için varlar.

1 yorum:

  1. Sen kalkıp bir genç kızı intikam aracı olarak kullandığın için o kız bir başkasının sevgisinden hayat boyu şüphe edecek... Farkında olmadan yarattığınız kaosu sikeyim

    YanıtlaSil