9 Mart 2012 Cuma

Mutlu İnsanlar Görüyorum Darısı Başıma Diyorum




İçimde bir his var. Bugün iyi şeyler olsun. Olsun da görelim. Biraz gülelim, biraz konuşalım, biraz sevişelim, biraz oturalım.Ama öyle saatlerce değil. Çünkü saatlerce süren şeyler beni sıkıyor. Sıkılıyorum. Anlaşılmaya mecburum.
Rasgele arkadaş olduğumuz, rasgele karşılaştığımız, rasgele bir araya geldiğimiz insanlarla konuşacak bir şey bulamadığımızda oluşan sessizlik insanın içinde bir suçluluk duygusu oluşturur ya; içimde bir suçluluk duygusu konuşacak şey bulamamış olmanın verdiği rahatsızlık.
Hayata karşı kendimi kanıtlama gereği duymadığın gün rahat bir nefes alacağım. Oysa ben hayata karşı kendimi kanıtlamadan yaşadığımı anlayamam ki. Yaşamak giderek tehlikeli bir oyuna dönüşüyor. Kuralları bilmiyorum. Bilmiyorum kim koyuyor.
Kafamın içinde anlaşılmayan sesler var. Kafamın içi dağınık bir oda gibi. Yağmurlar başladı. Tenekeye düşen yağmur damlasının sesi.
İnsanlardan kaçıp kitaplara sığınıyorum. Her kitap içine almıyor, sarmıyor beni. 
Mutlu insanlar görüyorum, darısı başıma diyorum. 
Mutsuz olduğum zamanlar genellikle gülümserim. Mutsuzluğum anlaşılmasın diye.
Günlerdir evle haşır neşir oldum. Çiçekleri suladım, toz aldım. Tezgahın üstünde hiç bardak kalmadı hepsini tek tek yıkadım. Mutfağa kadar gidip niye mutfağa geldiğimi unutup geri döndüm. Öylesine buzdolabının kapağını açtım, bakıp kapattım. 
Yağmurlar diyorum günlerce yağar artık. Yazlık kıyafetleri çıkarmak için henüz çok erken.

1 yorum: