21 Ekim 2012 Pazar

Geride Bıraktıklarımızı Özlüyor, Elimizin Altındakinden Sıkılıyor, Ulaşamadıklarımıza Tutuluyoruz



Zeki değilim. Komiğim. Zeki olmadığımı herhalde bu zamana kadar anlamışsınızdır. Yazılarımı okuyanlarla zaten akraba daha doğrusu arkadaş gibi olduk. Ama komik olmak insana para kazandırmıyor. Mesela işyerinde bu kız çok komik bunu terfi ettirelim demiyorlar. İşte sorun da bu. Lan arkadaşlarım teker teker terfi ediyor, kariyer basamaklarını bir bir çıkıyor ben de daha tık yok. Bazıları kariyer yapınca bildiğin götü kalkıyor artık seni tanımaz oluyor oysa ben onların işsiz parasız dönemlerini biliyorum. Zamanında benden borç isteyen arkadaşım artık beni küçümser oluyor bu yüzden herhalde müdürleri sevmiyorum.
Müdür olmak gibi bir amacım hiç olmadı ben satış sektöründeyim. Böyle müşterilerle muhabbet edeyim, takılayım modundayım. Benden çok güzel ev hanımı olur. Nasıl özeniyorum çalışmayan kadınlara. Çalışmadığım zamanlarda da çalışan kadınları kıskanıyorum.

Benim satış müdürüm Türkan Şoray'ın post modern hali. Erkek olsam kendisine aşık olurdum, erkekleri kendisine hayran bırakan kadınlardan ama evli ve mutsuz. İşinde çok başarılı evlilik hayatında başarısız. İşte ben iş hayatında çok başarılı olmadığım için evlilikte başarılı olacağımı düşünüyorum en azından bunda kendime güveniyorum. Öncelikle masrafsız biriyim. Kuaföre gitmem, saçımı kendim yaparım. Allah vergisi cildim pürüzsüz olduğu için kremlere dünyanın parasını yatırmam. Allah bana acımış olabilir. Çünkü çok para kazanmıyorum. Evlilik deyince bana bıyıklı evlenme teklifi etmişti. Annem telefonda bıyıklının düğünü olduğunu söyledi. Daha yazın benimle evlenmek istiyordu. Benimle evlenmek isteyen erkeklerin kısmeti açılıyor ama benimle değil başkalarıyla evleniyorlar. Üzülmedim çünkü başkasını seviyorum. Kimi sevdiğimden artık eminim. Aklımda hala hayırsız var açıkçası. Acaba kendisi de beni düşünüyor mudur? Aklına geliyor muyum? Ne yapıyor? Karşısına çıksam ne yapar? Kafamda deli sorular.

Çok ilginç bir ev arkadaşım var. Geçenlerde uzaktan bir akrabası evleniyormuş ailesi uzak bir şehirde oturdukları için biz katılamıyoruz bizim yerimize sen git demişler. Arkadaşım da tek başına gitmek istemedi. Birlikte gidelim mi? diye sordu. Düğün benim işim, dedim. Ben düğünlere gitmeyi severim. Kalkıp oynamasam bile saçı yapılmış, abiye kıyafetler giymiş, kuaförlerin makyajıyla palyoçlara benzemiş kızlara bakarım. İlgimi çeker düğünler. Mesela yeni gelinleri hemen bilirsiniz, kuyumcu dükkanı gibidirler. Yakışıklı erkekler özel ilgi alanıma girer. Yakışıklı biri oynuyorsa piste çıkıp göbek atma ihtimalim bile var. Neyse hadi gideyim dedim. Zaten param yok bugünlerde gezmeye de gidemiyorum. İşte bedavadan eğlence! Baktım arkadaşım mini etek giyiyor. Bir de arkadaşımın vücut ölçüleri bildiğin Victoria Secret mankenleri ölçüsünde. Ben de onun altında kalır mıyım? Hem belki kısmetim açılır. Hemen straplez bir elbisem vardı. Giydim.

Efendim,  canım ev arkadaşımla hiç bilmediğimiz tanımadığımız insanların düğüne gitmek için evden çıktık. Arkadaşım evlenen kızı az çok tanıyor. Salondan içeri bir girdik. Arkadaşımla şok olduk. Düğün değil mevlüt var gibi. Herkes kapalı. Sanki içeride hacı kafilesi var. Herkes  bize bakıyor. Zaten arkadaşımla yarı çıplağız. Kendimi bildiğin çıplak hissediyorum. Niye bu elbiseyi giydim ki. Kimsenin bir şey dediği yok tabi ama ortama ayak uydurmak için daha münasip bir şeyler giyerdim. Arkadaşım gelin hanıma mutluluk diler dilemez hemen çıktık salondan. Eğer ben kapalı bir şeyler giymiş olsaydım emin olun ortalık mini etekli kızlardan geçilmezdi. Ne bahtsız insanım.

Düğün maceramız arkadaşımla saçma sapan bir kabusa dönüşüyor. İşyerinde işler iyi gitmiyor. Evlenebilirim dediğim bıyıklı bir başkasıyla evleniyor, arkadaşlarım kariyer yapıyor, üstelik param da bitiyor. Belki şartları daha iyi olan bir iş bulabilirim. Ama iş aramaktan nefret ettiğim için işimden ayrılmayı göze alamıyorum.

Elif Şafak'ın da  başına böyle şeyler gelmiş midir? Düşünmeden kendimi alamıyorum şimdi.




4 yorum:

  1. Elif Şafak ne alaka? :)
    Düğüne çok güldüm aslında yazıya komple güldüm. Ben işte başarısızım evlilikte başarılı olcam ne demektir yaa:)) Bence ilerde sen de müdür olabilirsin neden olamayasın? Kelimelerden çok düşünce yapına güldüm böyle nasıl birisin merak ettim mesela :) Neyse umutsuzluğa kapılma bence, be pozitive :P

    YanıtlaSil
  2. Bu okuduğum ilk yazın. Gayet beğendim ve açıkçası çok akıcı anlatıyorsun. Seni takip etmeye başlıyorum :)

    YanıtlaSil
  3. Kariyer saplantıları eskiden sadece erkekler içindi. Hayat şartları kızların omuzlarına yıkılınca artık bizler de işlerimizde hırsların esiri olmaya başladık.
    Hem aşk hem de iş de mutsuzluk en kötüsü... Elif Şafak şu alaka sanırım ki: kariyerinde başarılı, yazdıklarından duygusal doyum sağladığı da belli...

    YanıtlaSil
  4. Beni takip eden herkese öncelikle teşekkürler. Missisgamze yazılarımla gülümsettiysem ne mutlu bana çünkü hayat zaten zor bir de ben can sıkıcı şeyler yazmak istemiyorum. PinkUP çok doğru bir açıdan yakalamışsın, yorumlarını bekliyorum. Küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öpüyorum. Malum önümüz bayram:))

    YanıtlaSil