28 Mayıs 2012 Pazartesi

İki İlgi Görünce Şımaran Kızlardanım




İki ilgi görünce şımardın, kendini bir şey sandın. Dünyadaki tek kız sen değildin annem, anlaman uzun sürmedi. Bak şimdi ne oldu? Yalnız kaldın. Şimdi dünyayı gezsem onun kadar beni seven bulamam, farkındayım. Fazla naz aşık usandırırmış, dozunda bıraksaydık iyiydi.
İnsan bir hatayı kaç kere tekrar eder iki, üç.  Sen sürekli yapıyorsun. Doğrunun ne olduğunu bildiğin halde yanlışa gidiyorsun. 
Nesini sevmedin kuzum mühendisin? İyi aile çocuğu, efendi, saygılı. Yok illa nerede serseri var kalbin gider ona konar. Gerçi mühendis bu işleri bu kadar ağırdan almasaydı, diyorum. Yani belimi bile saramadı, bırak beli, elimi bile tutmadı. Ama benimkisi bahane, sen yüz verdin mi ki çocuğa elimi bile tutmadı diyorsun. Sen onun için ne yaptın. Sürekli ondan kaçtın. Sevgili gibi değil erkek arkadaşmış gibi takıldın. Tamam güldün, eğlendin. Herkesin bir sabrı var. Karşındaki de peygamber değil. İşte böyle yalnız kalırsın. Arkadaşlarım bile kıçıyla gülüyorlar bana. Ama ben hak ettim. Müstahak bana. 
Üniversitem açılınca beni İstanbul'a kadar getirdi. Çocuk bu kadar düşünceli. Beni yurdun kapısında bıraktı ve gitti. Gerçi o gün hayatım boyunca unutamayacağım şeyler söyledi. Kızgınlık ile söylenmiş şeyler. Ben evlenilecek kız değilmişim. Bunları hep o hemşire denilen kız soktu aklına. Şu kız geberse de kurtulsam. Kabus gibi hayatımıza girdi. Hatta kara kedi gibi aramıza girdi. Hanım hanımcık ayaklarına yatıyor, kaltak. Belki sen olmasan biz bir yolunu bulup anlaşacağız belki evleneceğiz, her şeyin bir vakti var. Ben bu gidişle mutlu olamazmışım. Sürekli o konuştu. Ben sustum. Evet üstüme fazla geldi. İçinde ne kaldıysa söyledi gitti. Ben onun ilk aşkıymışım, beni çok sevmiş, onu hiç anlamamışım, anlamaya çalışmamışım. Hep aklım başka bir yerdeymiş, gözlerimi bile hep ondan kaçırmışım. Öyle miymiş? Farkında değildim. 
Yurt odasında saatlerce ağladım. Sanki üniversite okumaya değil koca bulmaya geldim İstanbul'a. Yalnız kalırsa ölecek hastalığına yakalandım sanki. Bir rahat dursam, biraz zaman tanısam kendime, çevremdekilere, biraz ağırdan alsam. Ama karar verdim, derslerim dışında hiçbir şeyle ilgilenmemeye.
Güzelim çocuk kaçtı işte hatta başkası kaptı. Beni onun gibi kimse sevemezse kahrımdan ölürüm ya geçmişler olsun.

2 yorum:

  1. O mühendis cocugun yasadiklarini biraz kendi yasadiklarima benzetiyorum, yanlis anlama sakin. Fakat sunu da unutma, eger gercekten birbirinizi seviyorsaniz, er veya gec, dönüp dolasip tekrar birbirinizi bulacaksinizdir. Bazen biraz uzaklasmak lazim, tekrar yakinlasmak icin. :)Ben buna inananlardanim. Eger nasipse önüne kimse gecemez, degilse de ufacik bir sebep bile yeter ayrilmak icin. Gönlünü ferah tut, bu yasadiklarinla tek degilsin.

    YanıtlaSil
  2. Yazı, dil ve üslup açısından çok güzel. Bir günlük notundan çok bir anı dahası öykü tadı var. Eline sağlık...

    YanıtlaSil