11 Temmuz 2012 Çarşamba

Hayat Bazen Çok Boktan

 Hayatımda iki erkek var. Birisi beni çok seviyor. Diğerinin umrunda bile değilim. Ve ben ikinciyi seviyorum, onu istiyorum. Ona sahip olmak için galiba her şeyi yapmaya hazırım. Biliyorum belki yanlış belki hata ama hatasız yaşamanın ne anlamı var ki bu hayatta, üstelik henüz çok gencim. Bu yolun sonu nereye çıkar hiçbir fikrim yok. Kaybedecek bir şeyim yok.
Onun benim olmasın için galiba büyü yapmam gerekiyor. Ancak ona öyle sahip olabilirim. Beni sevmiyor olamaz, sevecek bir gün sevecek.  O gün umarım ben yaşlanmadan olur. Çünkü yaşlandığım zaman hiç şansım kalmayacak.
Onun adını "Hayırsız" koydum. Gerçekten hayırsızın biri. Ama belki karakteri öyledir. Belki sevdiğini belli etmiyordur.
Benim hayırsızla otobüste karşılaştım. Aslında onunla karşılaşmayı beklemiyordum. İlk başta onu görmemezlikten gelmeye çalıştım ama göt kadar otobüsün içinde bu pek mümkün olmuyor. Önce ona büyü yapacak sonra beni ilk gördüğü yerde bana aşık olacaktı ve aklından hiç çıkmayacaktım ama hayat planlandığı gibi gitmiyor ne yazık ki. İşin kötü tarafı ben çok paspal giyinmiştim, saçıma başıma özen göstermemiştim. Onun yanındaysa bir kız vardı. Götüme kaş göz çizsem daha güzel olur, süslünün teki. Tamam kıskandığım için böyle yazıyorum, kız o kadar da kötü değildi. Ama sinir oldum. Onun yanında olmayı ben hak ediyorum. Onu annesinden sonra en çok ben seviyorum ve o bunu bile bilmiyor. Ne olur sanki gözlerime bakmasa, gözlerini kısarak gülmese, bu kadar karizmatik olmasa, esmer olmasa, uzun boylu olmasa, ince espriler yapmasa. Sanki Allah onu ben beğeneyim diye yaratmış. Başka bir açıklaması olamaz ve onun çevresinde hep çalışan şu bankacı tipli yüksek topuklu, saçları fönlü kızlar var. Okul bittiği halde avare avare geziyorum, hemen bir iş bulmalıyım kendime. Belki büyü yapamam, büyüyle bana bağlanmasını istemem ama hoş giyinen çalışan bir bayan olarak şansım olabilir. İlk fırsatta iş arayıp, para kazanmalı ve hemen alışverişe çıkmalıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder