16 Mayıs 2012 Çarşamba
Kadınlar Ne İster?
O yaz hayatımın en kötü yazı olmuştu galiba. Çünkü ne istediğimi bilmiyordum. Sonradan edindiğim tecrübelerime göre bir kadın, istediği şeylerin tam tersini yapan erkeği istiyordu. Mesela, kıskanç erkekle olmaz derken; beni deli gibi kıskansın demek istiyordur. Aramıyorsa sürekli arasın ister, sürekli arıyorsa bunalır.
Allah kadına yirmili yaşların başındayken otuzlu yaşların olgunluğunu verse dünyadaki her şey farklı olabilirdi.
Beni hiç arayıp sormayan bir erkekle, beni sürekli arayan hatta senelerce peşimde koşan birisi arasında kalmıştım. Belki ben o yaz hayatımın sınavını veriyordum. Evet, galiba öyleydi. Hani bazen olur, öyle şeyler yaşarsın ki yalnızca filmlerde, kitaplarda olacak cinsten. Eskilerin deyimiyle Allah bizi dener, sınava tabi tutar. Ben bu sınavlarda hep kalmışımdır. Hani öğrenciyken sınav bittikten sonra yazdıkların hakkında düşünürsün, eğer saçmaladıysan hangi kafayla bunları yazdığını düşünürsün. Neyin kafasını yaşıyordum hiç bilmiyordum. İki erkekle karşılaşmıştım.
Birisinde istediğim her şey vardı. Daha tanıştığımız gün ki aslında uzaktan beni izliyormuş ama tanışma cesareti yokmuş aynı filmlerdeki gibi değil mi? Bir erkek sizi izliyor, uzaktan gülüşünüze, kafanızı eğişinize, çay bardağını tutuşunuza, yürüyüşünüze, hatta yeşil uzun elbisenizin üstünde duruşuna hayranmış ama senin bundan haberin bile yokmuş.
Diğerinde istemediğim ne varsa vardı. Aramaz, sormaz, ilgilenmez, cool denilen cinsten, çok konuşmaz ama konuştuğu zaman seni kendine hayran bırakır, belki aldatmaz ama seni aldatmaktan beter eder. Aramaz sormaz ama sen tam hayatına başka bir erkeği almayı düşündüğün zaman karşına çıkar.
Yıllar sonra anladım ki kadınlar kafasında soru işareti bırakan erkeği daha çok düşünüyor, çünkü detaycıyız, çözmek istiyoruz, üstünde düşünmek istiyoruz. Durup dururken bu adam bunu niye dedi diye şüphelenmek en yakın arkadaşını arayıp saatlerce bir cümlesiyle ilgili konuşmak istiyoruz.
Tıpkı başkasında çok beğendiğimiz bir elbisenin kendi üstümüzde çirkin durması gibi. Çünkü o beğendiğin elbise senin vücut hatlarına, kıvrımlarına uygun değil ama yok illa başkasının üstünde şık duranı beğeneceksin. Sonra bu elbise bana yakışmıyor diye oturup ağlayacaksın, başka açıklaması yok belki de.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Benzetmelere bayıldım + olarak çok haklısın.:)
YanıtlaSilBir de şöyle bişi yazmışsın ki;
Allah kadına yirmili yaşların başındayken otuzlu yaşların olgunluğunu verse dünyadaki her şey farklı olabilirdi.
keşke gerçekleşseydi.:D
Yazıyı adeta "zınk" diye bitirmişsin:)
YanıtlaSilDevam etseydin keşke...
bu durum sadece kadına özgü değil bence. annie hall'ın başında alvy singer'miş gibi yapan woody allen iyi anlatır.
YanıtlaSilhttp://verbumnonfacta.blogspot.com/2009/09/filmin-ilk-sahnesidir.html
Yazin yarim kalmis gibi bence de ,lakin anlatmak istediginde kesinlikle haklisin derim ben..
YanıtlaSil