11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bir Erkeği Baştan Çıkarmak Her Zaman Mümkün Değildir



Kendimi hiç yalnız hissetmedim ne zaman tek başıma kalsam yapacak bir şey bulurdum. Mutlaka bir yerlerde yarım kalmış bir kitabım vardır. Hiç bir şey yapmazsam açar okurum. Ama yarım kalmış bir aşk için yapacak bir şey yoktur. İçinizde bir yerlerde kalır. Bazen bir şarkı dinlerken, bir film izlerken çıkar saklandığı yerden. Sizi alır götürür zamanın dışına bir zamanlar deli gibi aşık olduğunuz insanın yanına. Unutmak yoktur, alışmak vardır.
Hiçbir zaman bir erkeğin beni mutlu etmesini beklemedim dersem yalan olur. Aslında sürekli ilgi isteyen ve göremeyince mutsuz olan biriydim. Ne istediğimi bilmiyordum. Tam olarak zengin bir koca bulup sevmeden evlenip sonra da mutsuz olan kadınlar gibiydim üstelik ben de zengin koca da yoktu.
Tüm erkekler aynıydı ta ki onu görene kadar. Eski Türk filmlerinden çıkmış gibiydi, bıyıkları da vardı üstelik tipim değildi. Gıcık bile olmuştum. Beni görmemiş fark etmemiş olmasına gıcık olmuştum. Oysa o ana kadar fark edilmeyecek biri değilim aslında biraz da alışkındım. Ne bileyim erkekler hemen fark eder sizi. Biraz gençseniz biraz güzelseniz sorun yoktur. Belki de yaşça benden büyük olmasından kaynaklanıyordu. Muhtemelen benim gibi kaç kız gelmiş geçmişti hayatından bilemedim. Benden büyük olsa da yaşlı değildi. Belki otuzların başındaydı en fazla. O zamanlar otuzu geçmiş insanlar bana yaşlı geliyordu nedense. Böyle aptal biriydim. Belki de ilk bakışta benim aptal olduğumu anlamıştı.
Ne bileyim onu aklımdan çıkaramıyordum. Benimle hiç ilgilenmemesi beni görmezden gelmesi beni deli ediyordu. Bir şekilde her ne olursa olsun onu kafama takmıştım. O ana kadar bir erkek nasıl elde edilir bilmiyordum çünkü çevremde sürekli benimle ilgilenen bana çıkma teklifleri yapan erkekler vardı ve ben onları genellikle reddediyordum çünkü hiçbirine aşık değildim ve aşık olmak istiyordum hepsi bu.
Üstüme başıma çeki düzen vermeye başladım. Onunla aynı yerde çalışıyorduk şükürler olsun ki evli değildi.
Diğer kızlarla arası fena değildi. Belki ben yeni olduğum için böyle davranıyordu bilemiyorum. Ben de işyerindeki diğer kızlar gibi fingirdek bir yapıya sahip değildim. Dışarıdan soğuk göründüğümü söylerler hep. Böyle kalas gibi dururum yürüyüşümde öyledir. Kıvırmayı pek sevmem.
Onun ilgisini çekmek için saçma sapan şeyler yapmaya başlamıştım. O zamana kadar çok hafif makyaj yapıyordum. Bir sabah yüzümü gözümü adam akıllı boyadım. Belki beni böyle beğenirdi. Tam evden çıkarken muzip ev arkadaşım "Maymuna dönmüşsün bu halin de ne böyle?" dedi. Yaptığım makyajın yarısını sildim. Fakat hiçbir faydasını görmedim. Beni görmedi bile.
Üstelik bir sürtükle arası fena halde iyi. O kızı bir elime geçirsem saçını başını yolmak bile yetmez, öyle sinir oluyorum o kıza. Hani bazı kızlar vardır ya bütün erkeklerle arası iyidir. Benim en sevmediğim kızlar kategorisinde bunlar ilk sırayı alırlar.
Aslında ben de az değilim öyle dışarıdan hanımefendi gibi gözüktüğüme bakılmasın. Hiç öyle biri değilim. Onu da sonra anlatırım.
Aklıma koymuştum bir kere beni fark etmeli hatta peşimden koşmalıydı.
Ne olurdu aramızda bir şeyler konuşmuş olsaydık, ona bile razıydım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder